30 Kasım 2016 Çarşamba

Bir yağmur masalı

Bir yağmur damlası, bağlı olduğu buluttan ayrılırken çok korkar, titrer,hüzün verir bu ayrılık...

Sonra  ürkerek yer küreye doğru yol alırken güvercin tedirginliğinde, biçare hisseder kendini...;

Ya ardım sıra bıraktığım diğer damlalar bana yetişemezse, birlik olup dereler oluşturamayıp denizlere kavuşamazsam diye yalnızlık hissi dolar yüreğine.

Ama bilmiyorki okyanuslara ulaşsada tekrar buhar olacak, yeniden bulut kümesine kavuşacak...

Sadece korku verir kaygılarımız, bir Yaradan var , bir cetvel var yollarımızı çizen,

Biz rol aldığımız sahnede oyuna o kadar kendimizi kaptırırız ki bir şeyler gönlümüzce olsun diye, ama nafile,

Senaristin yazdığı gibi sonuçlanmaya mecburdur oyun.

Oyun sona erdiğinde beklentilerimiz, korkularımız, kaygılarımız da oyun ile birlikte son bulacaktır.

Sokaklarda onca insan yığınları içinde istatistikleri ilgilendiren bir bireyden öte birşey değiliz artık,

Tüm özgünlüğümüz, müstakilliğimiz, nezaket ve hoyratlığımız  bizi farklı kılmaz artık biz de o yoğunlukta akar gideriz...

Bekir Duvarcı


27 Kasım 2016 Pazar

Bu bir masaldır-olaki bir gün

Bu bir masaldır...
Masal manzumunde sözlerdir,
Heybesi dolu olan yol alsın...heybesinde boşluk olan beklesin.....
Bilim adamları bir tür silah-bomba  geliştirmiştir,
Öyle bir bombadır ki her şeyi yok eden, 
Ama farklı bir yazılım da yüklemişler bu bombanın genetiğine...
Sadece müslümanları öldürecektir....
Gün gelir bu bomba patlatılır... yeryüzünde Qur'an'a inanana bir tek müslüman kalmaz...çıkan yangında tüm hadis, tefsir, fıkıh, kelam, kısacası islam dini ile ilintili herşey yanmış, yok olmuş, sadece "onu biz indirdik ve koruyacak olan da biziz" denilen Allah kelamı Qur'an hariç...
Aradan yıllar geçmiş.. islam dininden geriye, o muhteşem alimlerin yazdığı süslü, manalı, gramer ve tecvid abidesi eserler artık yoktur...Qur'an'a mana veren alimler de yoktur artık...aradan uzun zaman geçer....
 Kutuplarda yaşayan bir eskimo ailesi  kendilerini ziyarete gelen gezginlerden  kitaplar getirmesini isterler,
Gezgin;
Size çok "Garip" bir kitap getireceğim .
Umarım beğenirsiniz der  ve bir zaman sonra elinde bir kitap ile eskimo ailesinin yanına gelir,
Onlara söylediği " garip kitap"ı getirmiştir ve gider...
Eskimo ailesi içindeki reis kitabı okumaya başlar,
Okudukça susuyor, konuşmuyor, ...
Yani tüm zamanını kirapla geçirmektedir..
Birgün ailesini yanına toplar ve;
Biliyorsunuz ben bir zamandır bu kitap ile meşgulum , onu okudum hemde defalar ca buna benzer kitablar da okumuştum ama bu çok farklı...
Biz bu kitapta yazanlar ile yaşayalım, Allah inancımızı bu kitaba göre,
Ahlak ve sosyal yaşantı dinamiklerimizi buna göre düzeltelim... der...
......kıymetli okuyuculara bir soru;
Şimdi bu eskimo topluluğu ,
Şii ve sünni olmadan,
Mezhep ve usul bilmeden,
Tarikat ve cemaat batağına düşmeden,
Müslüman mıdır? Değilmidir?....
Bizler yıllarca Qur'anı anlayanların anlayışına göre kitaba inandık,
Hep alimler anlayacak bize anlatacaktı...
Arapçadanı da mahrecli ve tecvidli okumalı ki bizi etkilemeliydi,
Hele bir de sünni ise off tadından geçilmezdi,
Nakşi de olmalıy dı....
(Bu arada namaz ve ibadetleri) nasıl ifa edeceklerdi bunu da düşünmek gerek,
Öyle ya ibadetsiz iman olurmuy du?
Ya da Alimlerimiz olmadan şekiller neye göre olmalıydı- olabilirmiy di?

Vesselam .
Bekir Duvarcı