10 Haziran 2020 Çarşamba

Yaş aldıkça kıymet kaybediyoruz

Benim gençlik yıllarımdı, 1998 krizinden nasibimi aldığım günlerdi, Aksaray’dan otubüs ile eve dönüyordum.
80 yaşlarında bir amca, duyma yetisi ve yürüme kabiliyeti zayıflamış halde insanları geçerek bana doğru:
-Fındıkzade’de inmem gerek oğlum, dediğinde,
Küçükköy durağında idik.
Dede çok uzaklaşmışsın, geri dönmen gerekir,
Seni bindireyim dedim,
İndik, son seferler ve araç ta yok,
Yaşlı amcayı eve götürdüm, hanıma çorba koy misafirimize yemek hazırla dedim,
-yemiyor, ve ağlamaya başladı.
-beni evime götürün!
Ben: Tamam Amca seni yarın sabah ilk iş olarak evine götüreyim dedim.
-yine ağlıyor küçük bir çocuk gibi eve gitmek istediğini, kendini merak edenleri olduğunu söylüyor,
Ancak ne adresi biliyor ne de yakınlarından birinin ad soyadını.
Ben:
-Amca bildiğin bir telefon, kartvizit, seni tanıyabileceklerin bir adresi var mı? dediğimde,
-var dedi.
Cebinden çıkardığı kâğıtları uzatarak bunlar diyebildi.
Bir kâğıda kızım,
Ötekine gelinim yazmış ev telefonlarını eklemiş,
belli ki unutkanlık illetine yakalanmış ve sıkça kaybolurmuş!
İlkin kızını aradım;
Yanımda yaşlı bir amca var adı:  A... L.... tanıyormusunuz?
-Evet babam, yine mi kaybolmuş o,
Ben: Evet,
şuan size uzaktayız gelip alabilirmisiniz adres vereyim dediğim de,
-yok kardeşim biz yazlıktayız, gelemeyiz.
Ben: peki kimin ile kalıyor, ya da ikna edin sabah  götüreyim adresine dediğim de,
Abimde kalıyor, onlar ile de küsülüyüz ben konuşamam demişti.
Yutkunarak peki kardeşim tamam dedim.
Yaşlı amca ne oldu?, kim di o, ne dedi gibi sorular sorunca,
-Amca yanlış aramışız ver bakalım diğer kâğıttaki numarayı arayalım.
Hanım tedirgin oldu:
Bu adam başımıza kalacak bak görürsün,
Yolda bulduğun insanları getirmek zorunda mısın!
Ben: Fena mı oldu bak senin ve benim babamız vefat etmiş çocuklara bedavadan bir dede bulduk diyerek biraz ortamın havasını değiştirdikten sonra gelinini aradım
“Kardeşim,
yanımda falanca bir adam var ve sizin adres ile ev telefonunuz yazılı tanıyor musunuz?
Evet kayın pederim.
Ben: Adres atayım eşiniz gelip alsın veya siz.
-Ben gelemem, taksiye bindirin o adrese getirsinler biz ücretini burada öderiz.
Amca soruyor o kim di?
-gelinin dedim.
Hadi seni taksiye  bindireyim o adrese götürecek dediğimde,
Yine ağladı sen götür beni.
Amcayı alıp adrese bıraktım,
Kadın,
beyefendi taksi parası verelim beklermisiniz!
Ben:
Dur!
Taksi parasına gerek yok, siz  varlıkta yokluğu yaşıyorsunuz,
İnsani değerleri yitirmiş bir kızı, oğlu ve gelini olan bu adam ne yapsın.
O parayı çocuğuna ver,
-Siz büyüklerinizi saymadıkça akibetiniz de bu adamdan farklı olmayacaktır dedim.
Ve yola revan olduk.
Evlat yetiştiriyorsun ortada yok,
Yaşlı ve büyüğe hürmet yok,
Sevgi tükenmiş,
Empati yok...
Vel hasılı insanlık yok.
Bekir duvarcı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder